Mısırlıların PİRAMİT YAPIMI'nda kullandıkları harcın içinde alçıtaşı (kalsiyum sülfat, CaS04.2H20) vardı. Romalılar ve Yunanlılar birçok yapıda sönmüş kireci [kalsiyum hidroksit, Ca (OH)2] harç olarak kullandılar. Sönmüş kireç, çoğunluğu kalsiyum karbonattan (CaCOs) oluşan kireçtaşının ısıtılıp, üstüne su eklenerek söndürülmesiyle elde edilir. Ancak, bundan oluşan harç, havanın etkisiyle çatlayıp kırılır. Bu yüzden Romalılar ve Yunanlılar pozzolana adını verdikleri hidrolik çimentoyu buldular.
Bu çimento, İtalya'daki Pozzuoli kasabasının çevresinde bulunan volkanik maddeler ile kum ve toz haline getirilmiş kireçten oluşmaktaydı.Hidrolik çimento su eklendiğinde sertleşir. XVIII. yüzyıla kadar Pantheon ve Colosseum dahil birçok yapıda kullanılan bu çimentonun niteliğinde, Romalılardan sonra bir bozulma oldu. John SMEATON, İngilterenin Cornwall kıyısında yapımına giriştiği Eddystone fenerinin temelinde hidrolik kireci denedi. Sualtı kullanımı için pozzolana çimentosundan daha üstün olan hidrolik kireç, kireçtaşı ve kilin ısıtılarak karbon dioksit ve sudan arıtılmasıyla elde ediliyordu.
Joseph Aspdin, 1824 yılında Portland çimentosu üretmek için İngiltere'den patent aldı. Çoğunlukla marka sanılan bu ad, donmuş çimento ile Portland'da çıkan taş arasındaki renk benzerliğinden ötürü verilmiştir. Bunun üretimi, öncekilerden daha yüksek bir kireçleme sıcaklığı ister ve daha dayanıklı bir çimento üretimi sağlar.Üretim: Çimento ucuz bir gereçtir. Son ürünün piyasaya sürülmek için taşınması, hammaddenin taşınmasından daha ucuz olduğundan, üretimi çoğunlukla hammaddenin çıkartıldığı taş ocaklarının yanında gerçekleştirilir. Hammadde olarak kullanılan kireçtaşı ve tebeşir, bir kalsiyum karbonat kaynağı, kil ve taşlar da, alüminyum silikat kaynağıdır. Yakınında bir yerde varsa, demir filizi ve yüksek fırın cürufu da kullanılabilir. Farklı bileşiklerden yararlanıldığında ürünün özellikleri değişebildiği için, fırın girdisinin içindekiler dikkatle gözlemlenir. Kırılıp inceltilmiş hammadde karıştırılır ve silindir biçimli, döner bir fırının içine atılır. Hammaddelerdeki nem oranının yüksek olduğu durumlarda, 'yaş' yöntem kullanılır. Bunun için de, hammaddeler çamur halinde fırına gönderilir. Hafif bir eğimi olan fırın yavaş yavaş döner. Toz kömür, sıvı ve gaz yakıtlar tarafından sağlanan ısı, fırının altına verilir. Fırın uzunluğu 120 metre kadardır. Kalıp halinde çimento klinkeri elde etmek için, işlem sıcaklığı olan 1 500°C'ta karışım kısmen eritilir. Daha sonra klinker soğutulur ve istenirse açık havada bile depolanabilir. Buna karşılık, bitmiş çimento, dikkatle denetlenen hava koşulları altında, yalnızca kısa bir süre için saklanabilir. Toz çimento hazırlamak için, klinkere, yaklaşık % 2 oranında alçıtaşı katılır ve bu karışım çok ince bir toz halinde öğütülerek Portland çimentosu elde edilir. Çimento üretiminin her aşamasında, ürünün istenen özellikleri taşıması için, girdi oranları çok iyi denetlenmelidir.
İnce ve kuru bir toz halinde olan çimento, basınç altında sıvı gibi akabilir. Çimentonun bu özelliği, onun, üretici tarafından araçlara, araçlardan da müşterilerin silolarına pompalanarak dağıtılmasını olanaklı kılar. Bu dağıtım biçimi paketlemeden daha ucuzdur; bu yüzden, taşımanın büyük bir bölümü, birçok ülkede bu yolla yapılmaktadır. Çimento tozunun insanlar üstünde belirgin bir zararı olmamasına karşın, toz oranının özenle denetlenmesi gerekir. Bu amaçla hem taşıma dikkatle yapılır,, hem de elektro-statik çökelticilerde başka SÜZME aygıtları kullanılır. Elektrostatik çökelticiler, ince toz taneciklerine elektrik yükleyip, bunların, karşıt yüklü noktalarda toplanmasını sağlar.
Kimyasal özellikler: Çimento, dört temel bileşenden oluşan karmaşık bir bileşimdir. Bu kuru karışıma su katıldığında, karışım tepkimeye girerek, dayanıklı ve sert bir kütle ortaya çıkarır.
Bileşenlerin bu kuruluğuna, bileşik su ya da billurlaşma suyu taşımadığı anlamına gelen susuz adı verilir. Dört temel bileşen trikalsiyum silikat (3CaO.Si02), trikalsiyum alüminat (3CaO . Alt03), dikalsi-yum silikat (2CaO . Si02) ve tetrakalsiyum alumi-noferriftir (4CaO.Al203.Fe203).
Bu susuz bileşiklere katıjan su, iki kimyasal tepkimenin ortaya çıkmasına yolaçar. Bunlardan birincisi, BİLLUR yapıya su eklenmesi ve çoğunlukla yapının değişimine neden olan su katma'dır (hidrasyon). İkincisi suyla ayrıştırma (hidroliz), bir TUZ ile tepkimeye giren suyun ASİT ya da baz oluşturmasıdır. Birçok durumda, bu tepkimeler ısı açığa çıkarırlar. Sonuç, maddeye o yüksek dayanıklılığı veren ve uzun iğne biçimli billurlardan oluşan karmaşık bir ağ yapısının ortaya çıkışıdır. Bu ağ yapısının kimyasal bileşimi, bütünüyle anlaşılmamıştır; ancak dayanıklılık büyük bir olasılıkla, silikon-oksijen bağları (—Si— O—Si—O—) nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Çimento tozuna az miktarda alçıtaşı (CaS04.2H20) katılmasıyla, çimentonun su ile karıştırıldığında hızla donması engellenir. Çimento, yıllarca süren bir dayanıklılıktadır; sertliği ve billursu özellikleri gün geçtikçe artar.
Çimentonun kireçtaşı (kalsiyum karbonat) ve kilden (alüminyum silikat) üretimi, kalsiyum karbonatın bozunumuyla elde edilen kalsiyum oksitin ve alüminyum silikatın kısmi birleşmesiyle gerçekleştirilir ve karmaşık silikatların bir karışımından oluşan çimento ortaya çıkar.
Bileşim: Portiand çimentosu, % 50 trikalsiyum silikat, % 25 dikalsiyum silikat ve yaklaşık olarak eşit miktarlarda trikalsiyum alüminat ile tetrakalsiyum alüminoferrit içerir. Asit ortamda bırakılırsa, çimentonun içindeki trikalsiyum alüminat indirgenir.
Betonun kalın olması istendiğinde, donma ısısı düşük olan çimento kullanılmalıdır; bunun tersi durumda yapı, aşırı ısınma karşısında çatlayabilir. Hem trikalsiyum silikat, hem de alüminat, suyla tepkimeye girer ve ısı açığa çıkarır. Bu yüzden özellikle düşük ısılı çimento gerektiğinde, bu bileşenler sınırlandırılır.
Kullanımları: Çimento özellikle, kum, taş, çimento ve suyun bilimsel olarak saptanmış miktarlarda karışımından oluşan BETON yapımında kullanılır. Betonun en çok kullanıldığı alan, yapı endüstrisi olduğu halde çimento, toplam yapı giderlerinin ancak % 3'Ünü oluşturur.